Tuesday, December 13, 2005

Hoşgeldin Arda Bebek...


Ne iyi ettin de geldin aramıza, mutluluk getirdin bize... Geçtiğimiz cuma akşamı, 9.12.2005'te Arda'mız geldi ailemize. Masum, mis kokulu minik bebek sana hayat boyu mutluluk diliyorum... Bu kurabiyeler senin şerefine yapıldı :)

Malzemeler:
300 gr tereyağı
3 su bardağı elenmiş un
1 su bardağı pirinç unu
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 kahve fincanı süt
1 yumurta sarısı
1 su bardağı pudra şekeri

Kuvertür için sevgili Mine'nin tarifini uyguladım, malzemeleri ise şöyle;
200 gr pudra şekeri
1 yumurta akı
1 çorba kaşığı süt
gıda boyası

Yapılışı:
Tereyağını küçük bir tencerede biraz erittikten sonra altını kapatıp kalan kısmının da diğerinin sıcaklığıyla erimesini bekleyin. Bir kapta yumurta sarısı, şeker, süt ve yağı iyice karıştırdıktan sonra, başka bir kapta karıştırmış olduğunuz diğer kuru malzemeleri ekleyerek yoğurun ve yarım saat kadar buzdolabında dinlendirin. Daha sonra üzerine bir streç film sererek merdane ile yaklaşık 1 cm kalınlığında açın. Kalıplarla istediğiniz şekli verdikten sonra yağlı kağı serilmiş bir fırın tepsisine dizerek, 150-175 derece önceden ısıtılmış fırında altları pembeleşene kadar pişirin.

Kurabiyeler piştikten sonra biraz soğuyunca hazırlamış olduğunuz kuvertürle dilediğiniz gibi süsleyin. Bunu yaparken

1. Kuvertürü hemen hazırlayıp kullanmayın çünkü çok akışkan bir kıvamı oluyor ve bu da işi zorlaştırıyor. Ben biraz katılaşmış halini daha kolay kullandım. Çay kaşığı ve kürdan yardımıyla kurabiyelerin üzerine taşıdım.

2. Gıda boyasını çok güvendiğiniz bir yerden alın ve kürdanın ucunu batırarak istediğiniz rengi elde etmeye çalışın çünkü çok koyu renkler elde etmeniz an meselesi!

3. Kurumaları için biraz zamana ihtiyaçları var, bunu dikkate alarak üstüste koymayın :)

Friday, December 02, 2005

bol kalsiyumlu bir tatlı...

KAKAOLU LABNELİ PUDİNG
Benimki gibi süt içmeyi pek de sevmeyen bir çocuğa sahipseniz can kurtaran bir tarif olabilir bu sizin için de


Malzemeler:
1 paket labne peyniri
2 çorba kaşığı kakao
2 çorba kaşığı tepeleme un
3 çorba kaşığı tepeleme nişasta
3/4 su bardağı toz şeker (damak zevkinize göre ayarlayabilirsiniz)
1 lt süt
1 yumurta
1 küçük paket bitter çikolata (ben milkanın sütlü siyahını tercih ediyorum)

ayrıca süslemek için;
süt kreması ve rendelenmiş çikolata

Yapılışı:
Labne ve çikolata hariç tüm malzemeleri bir tencereye alıp çırpma teliyle iyice çırptıktan sonra, orta ateşte sürekli karıştırarak pişirelim. Kaynamaya başladıktan sonra labne ve çikolatayı da ekleyerek ateşten alalım ve çırpma teliyle karıştırmaya devam edelim ki üzeri kaymak tutmasın. Ilındıktan sonra benim yaptığım gibi bir kalıba alıp servis sırasında tabağa alabileceğiniz gibi kaselere de alabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Monday, November 28, 2005

Beypazarı'na yolunuz düşerse...



önce tabi gezilmesi gereken yerleri mutlaka gezin... Beypazarı'na kuşbakışı bakmak için biraz tırmanmak gerekiyor ama gözünüz korkmasın yürüyerek değil arabayla. Ben daha önce iki kez gitmiş olmama rağmen geçen hafta annem, kayınvalidem, kuzenim ve yengem olmak üzere beş kız (!) gitmenin tadını çıkardım. Peşinden sürekli koşmam gereken afacan oğlum bu sefer babasıyla pazar keyfi yaptı evde. Alışveriş sırasında yanımızda can sıkıntısından yüz hatları giderek gerilen bir erkek de olmayınca ver elini gümüşçüler çarşısı, yiyecek alışverişi derken ne de çabuk gün bitiverdi.

Beypazarı'nı o kadar sevdim ki; öyle bir kere gittim gördüm geldim diyemiyorum. Yine gideceğim diyorum. Neden mi? Dokusu çok güzel, doğallığını, saflığını öyle güzel koruyor ki tıpkı insanları gibi... Her girdiğiniz dükkanda güleryüzle karşılanıyorsunuz. Nasıl ağırlayacaklarını bilemiyorlar sizi, çay mı kahve mi yoksa soda mı ikram etsinler. Anadolu insanının misafirperverliği büyükşehirlerde pek hatırlanmıyor artık ne yazık ki... Belki de Beypazarı'nda bunu hatırlamak hoşuma gitti. Sonra İnözü Vadisi'nin o bozulmamış, bereketli hali çok hoşuma gitti. Vadi içinde yemek yenilebilecek çok güzel sofralar var. Güveçte, odun ateşinde pişmiş etli pilavlar, kapamalar, yaprak sarmaları... Sonbaharın veda etmeye hazırlandığı, kışın da gelmeye sabırsızlandığı bir günde içilen o sıcacık nefis tarhana çorbası insanın ruhunu ısıtıyor. Dışarıda sarılar kırmızılar kahverengiler, yeşiller göz alıyor, içeride kocaman bir soba gürlüyor ve hafiften bir kanun sesi de yemeği tamamlıyor. Tabi o höşmerim tatlısının enfes tadı da damağınızda kalıyor. Aslında eni konu tarifini aldım da bakalım becerebilir miyim?...

Çarşı içinde ilk gittiğim günden beri vazgeçemediğim bir dükkan var. Adı "Yakut Ticaret". Dükkanın sahipleri o kadar temiz ve iyi niyetli insanlar ki, kendimi alışverişe değil de bir akrabamın evine gitmiş gibi hissediyorum oradayken. Tertemiz bir çift, birlikte işletiyorlar orayı. Dükkanda neler mi satılıyor? Ne satılmıyor ki... kurutulmuş her türlü sebze, meyve, baklagiller, baharatlar, turşular, daha neler neler. Beypazarı'na yolunuz düşerse bu dükkana uğramadan geçmeyin. Bir tavsiyede bulunmadan da geçemeyeceğim ama... kurutulmuş sebze, ya da bakliyat türü bir şeyler alacak olursanız bu işi yazın başında yapmayın. Yaz sonu, sonbahar ya da kış başı en uygun zaman, çünkü ilerleyen zamanda bunlar güvelenebiliyor. Ben aşağıda tarifini verdiğim kurutulmuş dolmalıkları ve salamura yaprağı Beypazarı'ndan aldım, hepsi birbirinden güzel çıktı.

İlgilenenler için şu linki kopyalıyorum: http://www.beypazari-bld.gov.tr/

GÜVEÇTE KURU DOLMA

Malzemeler:

1 su bardağı pirinç

1/2 su bardağı bulgur

1 su bardağı süt

1 çorba kaşığı yoğurt

1/2 su bardağı zeytinyağı (2 kaşık kadarı dolmanın üzerine gezdirilecek)

1 çorba kaşığı nar ekşisi

3 çorba kaşığı dolusu domates salçası

1 çorba kaşığı biber salçası

1 tatlı kaşığı tuz

1/2 demet kıyılmış maydanoz

1/2 demet kıyılmış taze nane ya da 2-3 çorba kaşığı kuru nane

1/2 demet doğranmış yeşil soğan

1/2 demet kıyılmış dereotu

2 adet orta boy kuru soğan

1 yumurta

3 çorba kaşığı süt kreması

Kurutulmuş patlıcan, kabak, biber ya da asma yaprağı

Yapılışı:

Aslında bu dolma içi ile yapılan dolmaya yalancı dolma diyorlar. Eşim hiç bir yemeğin içinde kıyma yemediği için kayınvalidem bu içle yaprak sarması yapar. Ben de eşimi tanımadan önce hiç bilmezdim bu şekilde dolma yapıldığını ama itiraf edeyim öyle lezzetli oluyor ki etli dolmaya tercih ediyorum ben de. Yapılışına gelince önce kuru sebzeleri kara suyu çıkana kadar arada bir kaç kez de haşlama suyunu değiştirerek yumuşayana kadar pişirin. Tamamen pişmemesine de dikkat edin çünkü dolma olarak da bir süre daha pişecek zaten.

Diğer taraftan genişçe bir tencere ya da tavada (ben bu işi için wok kullanmayı tercih ediyorum) önce zeytinyağ ile soğanı biraz kavurun ama tamamen ölmesin. Sonra diğer malzemeleri de ekleyerek sürekli karıştırın ve sütünü/suyunu çektikten sonra altını kapatarak bir süre ağzı kapalı olarak dinlendirin. Sonra yumuşamış olan sebzelerin içini bu içle doldurmaya başlayın. Bunu yaparken çok fazla doldurmamak gerekiyor yoksa piştikten sonra üzerinden taşıyor pirinçler.

İçini doldurmuş olduğunuz dolmaları ya da varsa sarmaları güvecin tabanını kapatacak şekilde yerleştirin. En son üzerine dolmaların yaklaşık yarı seviyesine gelecek kadar salçalı su ekleyin, güvecin ağzını alüminyum folyo ile kapatın ve hatta onun üzerine de uygun bir kapak daha kapatın. Önce harlı sonra da orta hararetli ateşte pişirin. En son olarak bir 10 dakika kadar da fırında tuttuktan sonra servis yapabilirsiniz. Afiyet olsun...

NOT: Dolma içini hazırlarken pirinçlerin biraz diri kalması gerektiğini, dolma olarak zaten pişeceğini unutmayın. Aksi taktirde pirinçleri tanımakta çok zorlanacaktır görenler.

Bir de güveç alırken mümkünse fotoğraftaki gibi içi siyah olanları tercih edin. Ben bu güne kadar çok güveç aldım ama yıkarken hep huylanmışımdır. Ne kadar iyi piştiği söylense de kırmızı toprak aktıkça benim güveçlerim saksı olmaktan kurtulamamıştı. Hatta bir defasında organik ürünler satan bir dükkandan tamamen doğal malzemeden yapıldığını öğrendiğim bir güveç almıştım. Tarif ettikleri gibi önce fırınladım sonra da içinde su kaynattım. Su kaynatma aşamasında güvecim kırılmıştı... Veee sonunda tam istediğim gibi bir güvece kavuştum işte. Daha önce içinde tandır, fasülye, türlü vs de pişirdim hepsinden çok iyi sonuç aldım. Bu güveci de Beypazarı'na giderken Ayaş'tan aldığımı söyleyerek son noktayı koyuyorum.

Monday, November 14, 2005

Rüyada hurma görmek bolluk ve bereket demekmiş...


Eh biz de artık bu etkinlikten sonra rüyalarımızda bol bol hurma görebiliriz ne dersiniz :) Epey uğraştım aklıma yatan bir tarif bulabilmek için ama açıkçası sonunda biraz tarifler biraz da yaratıcı güç diyerek koyuldum bir hurmalı tart yapmaya...

HURMALI CEVİZLİ TART

Malzemeler:
1 su bardağı çekirdeği alınmış ve ikiye bölünmüş hurma
1 su bardağı yarım ceviz
1 kutu süt kreması
3 çorba kaşığı toz şeker
1 çorba laşığı tereyağı
1/2 tatlı kaşığı tarçın
6 kare tatlı milföy hamuru

Yapılışı:

Milföy hamurlarını tart kalıbına yerleştirip üzerine ağırlık yapması için barbunya, nohut vs koyarak önceden ısıtılmış fırında pişirin. Bu arada bir tavada süt kreması ile hurmaları orta ateşte karıştırarak bir kaç dakika pişirin. Sonra üzerine toz şeker, ceviz ve tarçını da ekleyerek kremanın kıvamı biraz koyulaşana kadar pişirmeye devam edin.

Milföyler pişip biraz da soğuduktan sonra harcı üzerine serip kısa bir süre dinlendirdikten sonra servis yapın. Ben ılık servis yaptım ve ustamdan tam not aldım. Ustam kim mi?... Tabi kayınvalidem :) Yakında güzel tariflerimizi paylaşacağım sizlerle.

Afiyetle kalın...

Wednesday, October 19, 2005

Mine'nin kadayıfı aklıma takılmıştı... Şimdi artık midemizde...


Sevgili Mine 'nin yaptığı kadayıf öyle güzel görünüyordu ki, ne zamandır aklımdaydı denemek. Yıllar önce bir kere çok başarısız bir denemem olmuştu, o kadar başarısızdı ki kadayıf dendi mi tüylerim havalanıyordu! Neyse sonunda bu duygudan kurtuldum :) Yiyenler de bayıldı, teşekkürler sevgili Mine...

KADAYIF TATLISI

Malzemeler
500 gr kadayıf
120 gr tereyağı
150 gr dövülmüş ceviz

Şerbet için;
3 su bardağı şeker
3 su bardağı su
1,5 çorba kaşığı limon suyu

Yapılışı:
Önce kadayıfları tel tel ayrılacak hale getirip sonra da eritilmiş ılık tereyağ ile her yeri yağlanacak şekilde karıştırdım. Bu şekli verebilmek için ben çok küçük olmayan orta büyüklükte bir fincan kullandım. Kadayıftan bir tutam alıp fincanın dibine yerleştirdim ve ortası çukur kalacak şekilde sıkıştırdım. Sonra ortasındaki çukura bolca ceviz koyarak bir tutam daha kadayıfla kapattım ve onu da sıkıştrıdıktan sonra yağlı kağıt serilmiş tepsiye ters çevirdim. Hepsini bu şekilde dizip, iyice kızarana kadar 150 C de pişirdim. Yaklaşık 3 tepsi kadayıf oldu. Bu kadayıfların yarısı bir grup misafir için yarısı da başka bir grup içindi. Bu nedenle yarısının şerbetini dökmedim. Yukarıda verdiğim şerbet ölçüsünün yarısını yaptım. Daha sonra kalan kadayıfları da tekrar yukarıdaki ölçünün yarısı ile hazırladığım şerbetle tatlandırdım. Burada dikkat edilmesi gereken şey eğer kadayıf soğuksa şerbetin sıcak olmasıymış annemin dediğine göre. Bu şekilde yapınca ikinci grup daha güzel oldu gibi geldi bana.

Bir de Mine'nin ölçüsünden farklı olarak benim ceviz miktarım daha fazla gibi, bir de şerbet biraz daha fazla. Bu damak zevkine göre ayarlanabilir.

Tekar teşekkürler sevgili Mine...

NOT: Bu arada Mine'nin kurabiye tariflerine ve fotoğraflarına bayılıyorum. Baktıkça içim açılıyor :)

Saturday, October 15, 2005

NarYE...


NARLI GÜLLAÇ

Bu akşam iftarı ailece yaptık. Zaten ramazanın da tadı böyle çıkıyor aslında. Birlikte ezanın okunmasını beklemek, hep birlikte yemek yemek, üstüne içilen mis gibi demlenmiş çaylar, bir de tabiki özenle yapılmış tatlılar. Akşamki tatlılarımızdan biri de sevgili yengem Rezzan'ın Narlı Güllaç tatlısıydı, yani nar etkinliğimize ait tarifimin altında aslında Rezzan'ın imzası var. İşte tarif:
Malzemeler
6 yaprak güllaç
1 bardak iri kırılmış ceviz
1 lt süt
6 çorba kaşığı toz şeker
2-3 çorba kaşığı gül suyu
Sosu için;
2 su bardağı nar suyu
2,5 tatlı kaşığı nişasta
4 tatlı kaşığı toz şeker
Süsleme için
1/2 su bardağı nar tanesi

Yapılışı
Süt ile şekeri karıştırarak ateşe alın. Isınan sütün içine yavaş yavaş küçük parçalara kırılmış güllacı karıştırın. Sürekli karıştırarak pişirin ve 1-2 dakika kaynattıktan sonra ateşten alın. Biraz ılındıktan sonra gül suyunu ilave edin. Soğumaya yakınken de cevizi ekleyin ve bir kalıba dökün. Kelepçeli kalıp gibi bir kalıba da dökebilirsiniz ama altına streç film sererseniz bozulmadan çıkması daha kolay olur. Daha sonra dolaba kaldırın.

Bir yanda nar suyu, şeker ve nişastayı biraz kıvam alana kadar pişirin. Çok koyu kıvamlı olmaması gerekiyor, çünkü sadece sos olacak.

En son servis yaparken, tatlınızın üzerine sosun bir bölümünü dökün ve nar taneleri ile de süsleyin. Sosun kalan bölümünü tabaklara dilimlenen güllacın üzerine dökmek için ayırın. Afiyet olsun...

Sevgili Dilek sana ev sahipliğin için şimdiden teşekkür ederim...

Tuesday, October 11, 2005

Doğumgünü tariflerinin devamı ;)

MÜRDÜM ERİKLİ CEVİZLİ TURTA

Sevgili yengem Rezzan, doğum günü için harika bir tart yapmıştı. Ben de size tarifi kendi yazısıyla aktarmak istiyorum.


Malzemeler
2 su bardagı un
125 gr margarin
1 yumurta
100 gr iri çekilmiş ceviz ( ben buna fındık ta ilave ettim)
1 su bardağı tozşeker
2 çorba kaşığı çok soğuk su
1 tutam tuz

Üzeri için
15 mürdüm eriği
3.5 çorba kaşığı un
100 gr ince çekilmiş ceviz
8 çorba kaşığı pudra şekeri
60 gr tereyağ
2 yumurta
1 çorba kaşığı tozşeker


Hamur için margarini oda sıcaklığında yumuşatın. Un toz şeker ufak parçalara doğranmış margarin ve tuzu hamur yoğurma kabına alıp pütürlü bir karışım elde edene kadar yoğurun
Yumurta ceviz ve soğuk suyu ekleyip yoğurmaya devam edin .

Üzeri için mürdüm eriklerini 4 dilime kesip çekirdeklerini çıkarın . oda ısısında yumuşatılmış tereyağını mikserle bir kapta çırpın. Yumurtaları teker teker yedirerek ilave edin . Un 7 kaşık pudra şekeri ve cevizi ekleyerek iyice karıştırın .

Hamuru unlanmış bir zemine alıp merdane ile 3-4 mm inceliğinde açın 22 cm çapında kelepçeli kalıbı yağlıyıp içine hamuru yayın . önceden ısıtılmış fırında ( 180 derece ayarlı)
10 dakika pişirin . fırından çıkarıp üzerine toz şer serpin ( ben bu kısmı yapmadım)
Tereyağlı yumurta karışımını ilave edin. Üzerine erik dilimlerini dik olarak batırın . 10 – 15 dak fırında pişirin ( ben pişirme sürem 30 dak üzerinde oldu ) ılınınca üzerine pudra şekeri serpin . ben pudra şekeri serpmedim onun yerine krema ile servis yaptım daha lezzetli oluyor . onun için iki tabaka arasındaki tozşekeri dökmedim.

Bu tarif lezzet dergisi eylül 2005 sayısından

Ellerine sağlık Eco'cuğum, okuyunca hemen gidip yapasım geldi :) Çok lezzetliydi...

Sunday, October 09, 2005

Tatil bitti... En azından şimdilik :)

SAKIZLI LORLU KURABİYE











Tatile gitmeden önce sevgili Sibel 'in damla sakızlı ve lorlu kurabiyesini denemiştim. Zaten ne zamandır aklımdaydı ama tatlı lor bulmak çok kolay olmuyor buralarda. Benim her zaman peynir aldığım bir mandıra var Yeni Pazar diye. Onlar getiriyorlar ama malesef her zaman ben denk gelemiyorum. Daha önce alıp da derin dondurucuda sakladığım yarım kilocuk vardı elimin altında. Benim kendi geliştirdiğim bir pizza tarifim var bir gün onu da tam ölçüleriyle yazarım sizlere. Bu tarif için saklıyordum aslında o loru ama baktım ki iş uzuyor ben de şimdi kullanayım bari dedim. İşte tahmin ediyorum ki bu yüzden benim kurabiyeler biraz değişikliğe uğradı. Donup da çözülmüş bir lor, tazesi gibi olmuyor mutlaka. Bir kere çok su bırakıyor. Bu yüzden tarifte verilenden daha fazla un aldı. Bu sefer ben sert olmasından korktuğum için içine biraz daha zeytinyağı ekledim. Kısacası hamuru toparlayabilmek için biraz cebelleştim ama yine de çok güzel oldu kurabiyeler.

Ben bu tarifi çok benimsedim çünkü hem çok lezzetli hem de çok besleyici ve sağlıklı. 2,5 yaşındaki oğlum tepsinin başına oturdu ve sıcağıyla bir kaç tane kurabiyeyi yedi :) Zannetmeyin ki çok iştahlı bir çocuk. İştahı normaldir hatta biraz da cins bir çocuktur yemek konusunda. Kendine has tercihleri var. Mesela süt içmez... süt içmeyen bebek olur mu hiç? Oluyormuş işte! Her gün küçük beyin bu açığını kapatmaya çalışmak bana düşüyor tabi ki :) Tarifi çok sevmemin sebeplerinden biri bu. Hatta damla sakızı dışında vanilya, kakule vs aromalarla da tatlandırıp değişik versiyonlarını geliştirebiliriz, ama yine deeee damla sakızı çok çok güzel bir lezzet veriyor.

Bu kurabiyeyi denemek için biraz deneyimli olmak gerekiyor gibi geldi bana. Nasıl desem, o kıvamı iyi bilmeyen birisi un miktarını iyi ayarlayamayabilir mesela. Ben size tamamen Sibel'in verdiği ölçüleri vereceğim tarifin aslına sadık kalarak. Dediğim gibi peynirimden dolayı benim ölçüm çok farklı oldu. Yalnız şunu söyleyim eğer damla sakızını seviyorsanız biraz daha bol kullanabilirsiniz. Ben biraz fazla kullandım ve çok güzel oldu. Hatta annemler biraz daha fazla koyabilirmişsin dediler. Tabi bu biraz da herkesin kendi damak zevkiyle ilgili bir şey.

Malzemeler:
- 1/4 su bardağı zeytinyağı
- 250 g lor
- 1 su bardağı şeker
- 2 yumurta (birinin beyazı ayrılacak)
- 1/4 limonun suyu
- 1 çay kaşığı karbonat
- 2 su bardağı un (yaklaşık)
- 2 küçük parça damla sakızı
- Bir kase susam

Yapılışı ile ilgili detayları da yazmıyorum. Özellikle Sibel'in sayfasından okumanızı tercih ederim çünkü tarif vermenin ötesine geçmiş çok hoş paylaşımları var.

Sibel'e çok teşekkür ediyorum yine, bu tarifi arşivimize kazandırdığı için. Bize ait tatlar bunlar, damla sakızı, lor peyniri ve tabi zeytinyağı. Bu yönü de daha cazip kıldı açıkçası, daha bir sahip çıktım sanki bu tada...

Monday, September 26, 2005

İşte doğum günü pastamız...



KARAMELLİ CEVİZLİ YAŞ PASTA

Malzemeler
Pandispanya için;
5 yumurta
1 su bardağı kekun (ya da sade un+1çay kaşığı kabartma tozu)
1 su bardağı toz şeker
1 çay kaşığı vanilya

Ara kreması için;
1 paket Vanilyalı Krem O'le
375 ml süt

Üst Kreması için;
250 ml süt kreması
2 çorba kaşığı dolusu pudra şekeri
2-3 çorba kaşığı labne peyniri

Cevizli karamel sosu için
1,5 su bardağı (250 gr) toz şeker
1 su bardağı kırılmış ceviz (+üst süsleme için bir miktar yarım ceviz)
50 gr tereyağı
1 çay bardağı (100 gr) süt kreması

1/2 çay bardağı kadar toz fındık, badem ya da fıstık

Yapılışı
Pandispanya için vanilyayı, yumurtaları ve şekeri yaklaşık 10 dakika önce düşük sonra yüksek devride çırpın. Sonra elenmiş unu ekleyin ve en düşük devirde sadece karışacak kadar çırpın. Kelepçeli kabın tabanına yağlı kağıt serip kestikten sonra kenarlarını tereyağ ile yağlayın ve hamuru dökerek 2-3 dakika önceden ısıtılmış fırında 150 C de 40 dakika kadar pişirin. Tabi her fırın aynı olmadığı için en güzeli kontrol ederek pişirmek ama mümkünse ilk 25-30 dakika fırının kapağını açmamak daha iyi olur çünkü pandispanya hemen sönüyor yoksa.

Fırından aldıktan sonra kolay kesilebilmesi için bir yerde soğumasını bekleyin.

Ara kreması için Krem O'le yi üzerinde yazılandan daha az sütle çırpmak gerekiyor ve ben 375 ml süt ekleyerek yaptım. Kendiniz pişirerek de hazırlayabilirsiniz farklı bir ara kremasını.

Cevizli karamelin tarifni yine Beyaz Mutfak'ın kitabından aldım ve çok nefis oldu. Ölçüler ve tarifler gayet güzel almayı düşünenlere tavsiye ederim. Şekeri bakır bir tencerede koyu karamel rengini alıp dumanı tütene kadar pişirin. Yanmış olan şekeri ateşten alıp krema (oda sıcaklığında olmalı), tereyağı (oda sıcaklığında) ve cevizle karıştırın. Sonra da mümkünse en azından pastaya yetecek kadarını kurtarmaya çalışın! O harika kokuyu duyan mutfakta alıyor soluğu zira :) Kedi payı kapış kapış gidiyor ona göre ;)

Üst krema için önce kremayı sonra diğer malzemeleri mikserle sürülebilecek kıvama gelene kadar çırpın. Duruma göre biraz daha pudra şekeri ya da labne ekleyebilirsiniz. Ben fazla şeker eklemedim çünkü diğer malzemeler yeterince şekerli.

Artık pandispanyamız soğudu ikiye ayırabiliriz rahatlıkla. Ben bunun için özel bir alet aldım görünüşü testereyi andıran, incecik çelik teli olan bir alet adını bilmiyorum. Kutusunun üzerinde de pandispanyayı 3 parçaya bölmüşlerdi. Ben geçenlerde denemeye çalıştım ama pek başarılı olduğumu söyleyemeyeceğim! Şimdilik geniş ve keskin bir şef bıçağını tercih ediyorum bakalım.

Pandispanyayı ayırdıktan sonra alt katına önce ara kremayı sürüp bunun üzerine cevizleri biraz da karamel sosundan ara ara gezdirerek yayın. Bu arada kapatacağımız diğer katın alt yüzüne üst için hazırladığımız kremadan (ya da diğerinden arttıysa o da olabilir) ince bir tabaka sürün. Sonra kapatın ve artık bir spatula ile pastanın üst kremasını bir miktar süsleme için ayırarak kaplayın.

Kremayı tamamen kapladıktan sonra ben toz fındık ile pastanın yanlarını süsledim. Sonra üst kata krema sıkma torbası ile minik öbekler yaptım bunların üzerine de şekli bozulmamış yarım cevizleri karamel sosuna batırarak yerleştirdim. En son karamel sosu uca doğru incelen bir kaşıkla akıtarak şekiller çizdim. İşte en sevdiğim bölümü bu aslında pasta yapmanın :) SÜSLEME!

Afiyet olsun...

Yengem ve yeğenimin doğumgününden lezzetler...


Geçtiğimiz hafta sonunda doğum günleri art arda olan yeğenimin ve yengemin kutlamalarını bir günde yapalım dedik. Pastayı ben yapmak istedim ve değişik bir tarif olsun istedim. Aslında yapmayı tasarladığım değişik pastalar oldu ama doğumgünü için çok uygun değillerdi. Sonuçta yine pandispanyalı bir tarif denemeye karar verdim. Aynı gün bir de ne zamandır yapmayı aklıma koyduğum, sevgili Sibel'in sakızlı lorlu kurabiyesini denedim.

Bir de yengemin (Eco'muzun) güzel tarifleri var. Fırsat bulup tariflerini bana gönderdiğinde hemen sizlerle de paylaşacağım. Ben özellikle mürdüm erikli tarta bayıldım.

NOT: Şimdi dikkatimi çekti de... Bu masa örtüsü neden böyle buruşuk diye düşünen olursa söyleyim. Masanın bir yanından 5,5 yaşındaki elemanımız pastalara karşı saldırıya geçmişken diğer yandan da 2,5 yaşındaki örtüyü çekiştirerek ulaşmaya çalışıyorudu. Masadaki tüm yiyecekler çapraz ateş altına alınınca tabi ki masa örtüsü de nasibini bu şekilde almış!

Wednesday, September 21, 2005

Elmayla devam...



Elmalı tariflere başlayınca hızımı alamadım galiba ve bu gün çok sevdiğim elmalı keki yapmışken tarifini de ekleyim dedim. İçine taze meyve giren kekler az yağ ile yapılsa bile yumuşacık oluyor ve bu yumuşaklığını da 2-3 gün koruyor. Tabi bozulmaması için serin bir yerde tutmakta fayda var.

ELMALI FINDIKLI KEK

Malzemeler
3 bardak sade kekun
1/2 bardak toz fındık
3 yumurta
1 + 1/3 bardak toz şeker
2/3 bardak süt
1/2 bardak sıvı yağ
3 orta boy tatlı elma

ayrıca ben bir de aroma vermesi için 1 çorba kaşığı kahvelerde kullanılan "french vanilla" kullandım.

Yapılışı
Önce yumurta ile şekerler 7-8 dakika çırpılır. Sonra sırasıyla süt, un, fındık, aroma ve sıvı yağ düşük devirde çırpılır. En son kabukları soyulmuş ve kuşbaşı doğranmış olan elmalar eklenerek bir tahta kaşık ile karıştırılır. Önceden yağlanıp unlanmış ve dolapta beklemekte olan kek kalıbına dökülerek, fırının orta rafında 150 C de 1 saat pişirilir.

Thursday, September 15, 2005

Elmanın romantik hali!...

ELMALI ŞARLOT
Bazı özel günler, özel misafirler vardır hani... Özel bir şeyler hazırlamak istersiniz, her zaman yaptıklarınızdan farklı bir şeyler. İşte bu tarif bence o gruba girer, çok özel ve güzel :) Biraz özen, biraz sabır birazcık da zaman istiyor ama sonuç değiyor...

Malzemeler:
Tek pandispanya için (ki bu tarifte x2 kullanıyoruz)
4yumurta
1 su bardağı toz şeker
1 su bardağı sade kekun
(ya da elenmiş un+pirinç unu)
1/2 çay kaşığı saf vanilya

ayrıca;
arasına sürmek için çilek ya da vişne marmelatı

Krema için
250 ml süt (1 su bardağı)
100 gr toz şeker (1/2 su bardağı)
3 adet yumurta sarısı
1 tatlı kaşığı sıvı vanilya ya da toz halde saf vanilya
5 silme tatlı kaşığı toz jöle (ben 3 çay kaşığı dolusu agartine kullandım)
1 su bardağı süt kreması (ben 3 çorba kaşığı labne + 1 çorba kaşığı pudra şekeri de ekledim kıvam için)

Yapılışı:
Pandispanya hamurunu her zaman kullandığım tariften hazırladım. 4 yumurtayı ve toz şekeri bir çırpma kabında önce düşük sonra yüksek devirde rengi bej olana ve krema kıvamına gelene kadar (ki yaklaşık 7-8 dakika) çırpın. Sonra vanilyasını ve ununu ekleyerek en düşük devirde sadece karışana kadar çırpın çünkü bu aşamada fazla çırpıldığında hamur kıvamını kaybeder. Bu hamuru yağlı kağıt serilmiş bir fırın tepsisine her yeri eşit miktarda olacak şekilde yayın. Fırın tepsiniz ne çok büyük ne de çok küçük olsun. Mini fırın tepsisinden biraz daha büyük yani ve dikdörtgen olsun mümkünse :) Ben normal fırın tepsisinde yaptım ama biraz uğraştım sonrasında kenarını kesip düzeltebilmek için çünkü tepsi büyük geldi. Önceden ısıtılmış 150 derece fırında pembeleşene kadar pişirin.
Bu arada pastanın tabanı için bir pandispanya hamuru daha hazırlayın. Ben ölçüyü yarıya indirmek istemediğim için hamurun yarısını kelepçeli kalıba döktüm diğer yarsını da kedi dili bisküvisi yaptım. Tabanın çok kalın olmaması gerekiyor.

Krema için şeker, yumurta sarısı ve vanilyayı el blender'ı gibi bir şeyle iyice karıştırın. Sütü kaynatın ve yumurta sarılı karışıma kaşıkla karıştırarak yavaş yavaş ekleyin. Sütün tamamını bu şekilde karışıma yedirdikten sonra tekrar tencereye alın ve çok kısık ateşte plastik çırpma teliyle sürekli karıştırarak pişirin. Bu aşamada çok sabırlı olmayı unutmayın!!! Sulu bir muhallebi kıvamına gelince ateşten alın.
Diğer taraftan toz jöleyi bir kaseye alarak üzerini kaplayacak şekilde kaynar su ekleyin. Karıştırarak eritin ve kremaya ekleyin, soğumaya bırakın (ben jöle yerine agar agar kullandım).

Bu arada ilk pandispanyanız pişmiştir herhalde :) Fırından alınca arasına nemli ve tabi ki temiz bir bez koyarak yağlı kağıt ile birlikte rulo yapıp üzerini örtüp ılınıncaya kadar bekletin. Bu sürecin sonunda ruloyu açıp içine marmelatı sürün ve yavaş yavaş tekrar rulo yapın ve bunu yaprken de pandispanyayı zedelemeden kağıdı çıkarın. Yaptığınız bu ruloyu tekrar yağlı kağıda sararak 1 saat kadar buzlukta bekletin. Tabi bundan hemen sonra kelepçeli kalıpta taban için ikinci pandispanyayı pişirmeye başlamayı ihmal etmeyin. Kalıbın altına yağlı kağıt koyarak pişirirseniz çıkması çok kolay oluyor.

Derkeeeen elmaları soyup küp küp doğrayın. Bu küpler çok büyük olmasın mümkünse ;) Doğradığınız elmaları limon suyuyla hafifçe ovarsanız renkleri kararmayacaktır. Sonra elmalarınızı da artık soğumuş olan kremanıza ekleyip şöyle bir karıştırın. Derin ve çok geniş olmayan bir kapta kremanızı, pudra şekeri ve labnenizi 8-10 dakika çırpın. Ben labneyi krema ve pudra şekeri ile pastalarda çok seviyorum. Biraz da kremanın kıvamını en güzel böyle buluyorum. Normal jöle kullanacaksanız belki ayrıca labne eklemenize gerek kalmayabilir. Ben agartine kullandığım için de tam katılaşmamış olabilir. Son olarak çırpılmış kremayı da diğer elmalı krema karışımına ekleyerek karıştırın.

2. pandispanyanız pişmiştir artık fırından çıkarın çünkü kelepçeli kalıp size lazım! Kalıbınızın altını streç film ile kaplayın ve dilimlediğiniz ruloları kalıbın tabanına ve kenarlarına yerleştirin. Sonra krema karışımını dökün ve en üste de sonra pişen yarım ölçü pandispanyayı kapatın. Bunun da üzerini streç film ile kapatıp dolapta en az 3-4 saat dinlendirin. Bu kadar işlemden sonra dinlenmek onun da sizin de hakkınız elbette :) Bu süre sonunda servis tabağına ters çevirerek alın ve yavaşça streç filmi üzerinden sıyırın ve altında yatan güzelliği seyredin!...

Sonraaaa...

Afiyet olsun!...

NOT: Bu tarifi yıllar önce tefal alış verişi sırasında hediye edilmiş olan kitaptan uyguladım yani tarif Emel Başdoğan'a ait. Aslında pandispanya tarifi kitapta verilenden farklı. Bu gün riske girmek istemediğim için elimin alışkın olduğu tarifi tercih ettim. Bir başka tarif için diğerini uygulamak istiyorum ve tabi o zaman sonucu sizlerle paylaşırım.

bu da elmanın salata hali :)


YEŞİL ELMA SALATASI

Malzemeler;
1 atom salata
2-3 yeşil elma
1 çay bardağı yoğurt
1 tatlı kaşığı dövülmüş tarhun
1 tatlı kaşığı mayonez
2 tatlı kaşığı hardal
1 çorba kaşığı elma sirkesi
1 tatlı kaşığı zeytinyağı
1 avuç kavrulmamış badem ya da fındık veya ceviz
1 tutam tuz

Yapılışı;
Atom salatayı 10 dakika sirkeli suda bekletip yıkadıktan sonra elinizle parçalara ayırın. Tarhun, yoğurt, hardal, zeytinyağı, sirke, mayonez, hardal ve tuzu bir kabın içinde iyice karıştırın. Elmalarınızı soyup küp küp doğrayın. Sonra tüm malzemeleri harmanlayıp üzerine bademleri ekleyin ve bademler dibe çökmesin diye bu aşamada çok fazla karıştırmayın :)

Bu salatanın olmazsa olmazı bence tarhun ve elma! Süper ikili... Nasıl yakışıyorlar anlatamam :) Kime yedirdiysem çok sevdi!

Afiyet olsun...

Monday, September 12, 2005

Tanay'ın Milföy Pastası


BAL BADEMLİ MİLFÖY LOKMALARI:

Malzemeler;
6 adet (kare) tatlı milföy hamuru
3 tatlı kaşığı bal+2 tatlı kaşığı su
bir çay tabağı file badem

Krema için hazır pudingleri üzerinde yazandan daha az süt kullanarak pişirebilirsiniz. Ben vanilya aromasını çok sevdiğim için bunu tercih ediyorum. Ya da daha acele yapmanız gerekiyorsa Dr. Oetker'in Dolgu Kreması'nı kullanabilirsiniz. Ya da kendim yapayım derseniz 250 ml süt, tepeleme 1 çorba kaşığı mısır nişastası, 3-4 çorba kaşığı şeker ve vanilya ya da kakao ile krema yapabilirsiniz.

Yapılışı;
Kare milföy hamurlarını dört eşit parçaya bölüp yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Önceden ısıtılmış 200 C fırında pişrin. Milföy karecikleri piştiğinde kat kat olacağı için ortasındaki katlardan birinden ikiye ayırın. Aralarına kremaları sıkarak kapatın.
Bir kaseye balı ve suyu koyarak karıştırın ve bir fırça yardımıyla milföylerin üstüne sürün. Daha sonra file bademleri üzerine yerleştirin.

Bu tarifi bana sevgili Bebek Kokusu dostlarımdan Tanay (Özgen) gönderdi. İnsanın küçük çocuğu olunca vakit o kadar değerli bir hale geliyor ki bazen verdiğimiz sözleri tutamayabiliyoruz ya da unutabiliyoruz ama sevgili Tanaycığım bana verdiği sözü unutmayıp özenerek bu tarifi göndermiş. Bu gün bu tatlıyı yaptık ve epeycede kalabalık bir grup tarafından yendi ve çoook beğenildi. Tarifin aslında portakal ya da limon koyulabileceği yazıyordu ama bu gün ben elimin altındaki malzemeye uyarlamak zorunda kaldım :) İnşallah bir dahaki sefere portakallısını denemek istiyorum. Bu şekilde denemek isteyenler için Tanay'ın tarifini aşağıya kopyalıyorum:
"Milföy hamurunu dört adet kare oluşturacak şekilde kesip, ısıtılmış fırında pembe beyaz kalacak şekilde pişiriyoruz. Hemen hemen altı üstü eşit kızarmalı. Sütü tencereye alıp, portakal hariç, tüm malzemeyi koyarak karıştıra karıştıra muhallebi kıvamında pişirip, ocaktan indirmeden portakalın kabuğunu rendeleyip, suyunu da sıkarak, önce portakal suyunu ekleyip, muhallebi tekrar göz göz olmaya başlayınca portakal kabuklarını da koyup, muhallebiyi ocaktan alalım. 5 dakika kadar mikserle çırpıp, hem biraz soğumasını hem de kıvam bulmasını sağladıktan sonra, kızaran milföyleri sandiviç gibi ikiye ayırıp içine muhallebiden sürüp, tekrar kapatalım. Hatta ben yaparken iyice ayırmadan arasına sürmeye özen gösteriyorum. Daha ılıkken üzerine pudra şekeri serpip servis yapıyoruz."

Buradan sana tekrar teşekkür ederim Tanay...
Afiyet olsun!

Sunday, September 11, 2005

Deniz ürünü sevenlere duyurulur!...



KARİDES GÜVEÇ:

Malzemeler (4-5 kişilik);
5 adet orta boy olgun domates
3 adet sivri biber
5-6 dal yeşil soğan ya da 1 adet kuru soğan
4-5 diş sarımsak
300 gr mantar
1/2 kg karides
zeytinyağı ve tuz

Yapılışı;
Ben bu güveci yaparken genellikle wok tava kullanmayı tercih ediyorum. Siz de genişçe ve biraz derince bir tava ya da tencere kullanabilirsiniz. 2 çorba kaşığı kadar zeytinyağı tavaya alarak orta ateşte biraz ısıtın ve ince kıyılmış 2 iri diş sarımsağı ekleyerek burnunuzla kontrol etmeye başlayın :)) Sarımsakları yakmamaya dikkat ederek sadece 7-8 saniye kadar tutup karidesleri ve bir miktar da tuzu ilave edin. Ben dondurulmuş karides kullanıyorum genellikle ve en harlı ateşte pişiriyorum. Kendi suyunu çekip biraz da kızarınca tavayı ateşten alarak genişçe, tüm malzemeleri harmanlayabileceğiniz bir kaba alın.
Sonra tavayı kağıt havlu gibi bir şeyle temizleyin çünkü tavada kalan parçalar yanıp yemeğin tadını bozabilir ;) Yine 2 çorba kaşığı kadar zeytinyağını tavada biraz ısıtarak çok ama çok ince kıyılmış kuru soğan ve ince kıyılmış yeşil biberleri tavaya alın ve karıştırarak kavurun. Bu aşamada ben eğer varsa kuru soğan yerine yeşil soğanı her zaman tercih ederim ama her zaman insanın elinin altında bulunmayabiliyor bu durumda yerine kuru soğan da olur. Soğanlar pembeleşince karidesleri aldığınız kaba bunları da ekleyin.
Tekrar tavanızı kağıt havlu ile sildikten sonra yine 2 çorba kaşığı zeytinyağında ince kıyılmış 2-3 diş sarımsağı 7-8 saniye çevirin ve kabukları soyulup ince doğranmış (vaktiniz kısıtlıysa kabuklarıyla rondodan geçirseniz de olur) domatesleri ilave edin. Yine koklayarak kontrol edin. Ben yemeğin kıvamını koklayarak anlayabiliyorum ancak napiyim burnum çok iyi koku alıyor :) Bu güne kadar bu yöntemi denemediyseniz mutlaka deneyin çok işe yarıyor. Hatta insan bir süre sonra uzmanlaşıp düdüklüdeki yemeğin buharından gelen kokudan bile ne kıvamda olduğunu anlayabiliyor. İnanmıyorsanız deneyin lütfen ;) Yaklaşık 7-8 dakika süreyle domateslerinizi pişirdikten sonra tuzunu da ekleyerek karışım kabınıza alın.
Bu arada mantarlarınızı ılık su dolu bir kapta 15-20 dakika kadar beklettikten sonra iyice yıkayın. Aslında bu hazırlığı en baştan yaparsanız vakit kaybetmemiş olursunuz. Bir tencereye su, tuz ve limon suyu ilave ederek kaynatmaya başlayın. Su kaynamakta iken siz de mantarlarınızı ayıklayıp ince ince kıyın. Sonra da kaynamış suyun içine atarak 4-5 dakika kaynatın. Bu şekilde yapınca mantarlar kara suyunu bırakmamış oluyor ve güvecin rengi çok daha güzel oluyor. Son olarak mantarlarınızı süzerek karışıma ekleyin ve hepsini harmanlayarak güveç kaplarınıza paylaştırın. Küçük güveç kapları yerine ısıya dayanıklı fırın kabı da kullanabilirsiniz. Soğumadan üzerlerine rendelenmiş kaşar peyniri koyarak fırının ızgarasında peynirleri kızarana kadar tutun.

Karides güveci tereyağla da yapıyorlar aslında ve çok da lezzetli oluyor ama karides zaten fazla kolestrol içeren bir şey bir de üzerine tereyağ fazla olur diye düşünerek ben her zaman zeytinyağını tercih ediyorum. Bir de biz ailece ya sadece balık + salata ya da çorba veya bu tip deniz ürünlerinde biri+salata ya da çorba olarak yemeyi tercih ediyoruz. Hepsini bir arada yemek hem fazla geliyor hem de lezzetleri karışıyor.
Afiyet olsun...

Friday, September 09, 2005

Ruziş'in Tarif Defterinden :)



PLUM KEK

Sevgili kayınvalidem çok güzel yemek yapar. Şimdi Bodrum'da yüzmekle ve gezmekle meşgul ama buraya döndüğünde acısı çıkacak elbet :)) Tepsi mantıları, su börekleri, patatesli bazlamaları ve daha bir sürü Kayserili tarif sıraya girdi bile ;)

Ben şimdilik O'nun tarif defterinden naçizane bir alıntı yapmakla yetineceğim...

Malzemeler:
3 su bardağı elenmiş un
3 iri (ya da 4 küçük) yumurta
1,5+1/2 su bardağı toz şeker (damak zevkinize göre)
2/3 su bardağı sıvı yağ
2/3 su bardağı süt
2/3 su bardağı iri dövülmüş ceviz
1 kase ayıklanmış ve küçük doğranmış mürdüm eriği
1,5 tatlı kaşığı dolusu tarçın
1 paket hamur kabartma tozu

Yapılışı:
Doğranmış erikleri bir tavaya alarak üzerine 1/2 su bardağı şeker ilave edin. Bir süre harlı ateşte pişirip bir kenarda soğumaya bırakın.
Bir kapta yumurtaları ve şekeri 7-8 dakika kadar önce düşük sonra yüksek devirde çırpın. Sonra sırasıyla yağı ve sütü ekleyerek çırpmaya devam edin. Bir başka kapta elenmiş un, kabartma tozu ve tarçını iyice karıştırdıktan sonra iri kırılmış ceviz ve eriği de ekleyerek karıştırın ve diğer karışımın içine ekleyin. Mikserle düşük devirde birkaç dakika daha karıştırıp, önceden yağlanıp unlanmış ve buzdolabında bekletilmiş kek kalıbına hamuru boşaltın. 150 C'de, fırının orta rafında 1 saat pişirin. Mümkünse yanına bir de çay demleyin ve ...

Afiyetle yiyin ve yedirin :) Baktınız yemiyorlar annem gibi "peki beğenmediyseniz yemeyin" deyin, mecburen yerler!

Wednesday, September 07, 2005

10 küçük mutluluğum :))


Sevgili Emel tarafından sobelendiğimi görünce gerçekten çocukken sobelendiğimdeki gibi hissettim kendimi :) Yemekle ilgili bir yorum okuyacağımı zannederken... :)
...ve işte
1) 2,5 yaşındaki oğlumun sabah şimşek gibi yanıma gelip "şaat buçuk oldu Banu kalk artık" diyerek sarılıp öpmesi...
2) Akşam bütün işlerimi bitirdikten sonra kaygısızca oturup eşimle kahve içip çene çalmak, güzel bir film izlemek...
3) Yıllardır devam ettiğim resim grubumdaki dostlarımla ve hocamla resim yapıp, çay eşiliğinde sohbet etmek...
4) Oğlumun, yemeğinin hepsini yiyip bitirmesi :)))
5) Yeğenlerimin "halacıııım..." demeleri...
6) Annemle alışverişe çıkmak, dedikodu yapmak ;)
7) Kuzenimin bizde kalması...
8) Sinemada naneli sakız eşliğinde film izlemek...
9) Rengarenk yünler ya da bocuklar alarak eve dönmek, sonra hemen bunların başına oturmak...
10) Yeni bir mutfak aleti almak ve hemen kullanmak. Tabi sonunda da bu aletin çok işe yaradığını düşünmek...

Ben de Devrim'i sobeledim!..

Monday, September 05, 2005

Sıcak günlerden sonra ilk kez tavuk!


PASTIRMALI RULO TAVUK

Malzemeler;
8 adet tavuk biftek (kemikleri alınmış ve hafif dövülmüş but)
8 parça pastırma
1 çay bardağı yoğurt
1 çorba kaşığı dolusu hardal
2-3 diş ezilmiş sarımsak
1 çorba kaşığı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı deniz tuzu
Pişirmek için fırın torbası

Yapılışı;
Marinatı hazırlamak için hardal, yoğurt, sarımsak, tuz ve zeytinyağını iyice karıştırın. Bu karışıma tavukları ekleyip en az 1 saat bekletin. Daha sonra tavukları marinattan tek tek alarak kemiklerin alınmış olduğu iç kısma birer parça pastırma yerleştirin (isteğinize bağlı olarak bir parça dil peyniri de ekleyebilirsiniz bu aşamada). Pastırmayla birlikte tavukları rulo yapın ve pişerken açılmaması için bir kürdan yardımıyla tutturun.

Fırın torbasını önce bir sudan geçirip sonra bir tepsinin üzerinde tavuk rulolarını düzgünce yerleştirin. Hepsini yerleştirdikten sonra torbayı bir kaç yerinden delerek, 200 C fırının orta rafında 1 saat kadar pişirin.

Yanında patates püresi ya da sebze garnitürleri ile servis yapabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Friday, September 02, 2005

Pek sükseli bir tarif!...



CEVİZLİ KARAMELLİ TART

Malzemeler:

Tart Hamuru için;
3 su bardağı elenmiş un + 1/2 su bardağı pirinç unu
125 gr oda sıcaklığında margarin ya da tereyağ
2/3 su bardağı pudra şekeri
2 yumurta
1/2 çay kaşığı kabartma tozu

Cevizli Karamel için;
2 çay bardağı (ajda bardaklardan olacak) + 1 kahve fincanı toz şeker
2 yemek kaşığı bal
1 çay bardağı (ajda bardak) süt kreması
2,5 su bardağı iri kıyılmış ceviz (hatta sadece ikiye bölünmüş)

Yapılışı:
Hamuru yoğurduktan sonra 25-28 cm çapında bir tart kalıbına yerleştirin ve önceden ısıtılmış 175 derece fırında pembeleşene kadar pişirin (bu hamur şeftalili tart hamurunun aynısı gibi sadece yağ 25 gr daha fazla).

Asıl mesele "cevizli karamel"in yapılışında. Ben bu tarifi Beyaz Mutfak'ın kitabından yaptım. Gerçi tart hamurunu kendi bildiğim gibi yapmayı tercih ettim. Üzerindeki cevizli karameli kitapta anlatıldığı şekilde yaptım.

Toz şeker ve balı bir tencereye koyup, koyu renkli bir karamel kıvamına gelene kadar pişirin demiş kitap ben de aynen öyle yaptım. Bunu wok tavada yapmayı tercih ettim ben iyi de oldu. Bir de harlı ateşte pişirmeye başlayıp sonra tava çok ısındıkça arada ateşten alarak ayarlamaya çalıştım. Şeker ve bal karışımı eriyip karamel kıvamına gelince, sıvı kremayı ekleyin demiş kitap ben de öyle yaptım. Ne mi oldu???... Karamel çok sıcak nispeten krema da soğuk olduğu için ne olduğunu siz tahmin edin. Betona dönüştü! Kitapta herhangi bir uyarı yok e ben de hesaplayamadım haliyle ve itiraf edeyim panikledim biraz :P Karıştırıp betonlaşan topakları düzeltmeye çalıştım falan ama olmadı. Bunları yaparken ocaktan almıştım tavayı. Neyse sonra tekrar ateşe koydum çünkü kitapta kremayı ekleyip kaynatın diyordu. Gerçekten de ısınınca olması gereken kıvama geldi.

Bu aşamaya geldikten sonra tavanın altını söndürün ama ocakta kalsın ve cevizleri ekleyip karıştırın. Pişmiş tartın üzerine cevizli karameli eşit miktarda döküp soğumaya bırakın.

Şimdi de bir kaç dip not. Ben ettim siz etmeyin ;)

1. Şeker ve balı karamel kıvamına getirdikten sonra, tavayı ocaktan almadan ve yavaş yavaş kremayı ekleyin. Kaynadıktan sonra da altını kapatın, fazla kaynarsa gereğinden daha sert bir karamel olur.

2. Ceviz mevsiminin gelmesini bekleyin. Şunun şurasında 15 gün kadar sonra mis gibi kokan cevizler gelir artık. Benim cevizler geçen yıla ait olduğu için çok da hoşuma gitmedi kokusu.

3. Karameli yaptığınız tava ya da tencereyi içindeki karışım tartın üstüne gidene kadar mermer gibi soğuk bir zemin üzerine koymayın :)

Veee... bu ufak tefek pürüzlere rağmen pek havalı bir tart oldu ve yiyenlerin hoşuna gitti. Denemenizi tavsiye ederim, havalı ama yapımı hiç de zor olmayan bir tarif...

Afiyet olsun.

Tuesday, August 30, 2005

Mürdüm Eriği ve Şeftali Konservesi... hem de tarçınlı... birazı da vanilyalı




MÜRDÜM ERİĞİ KONSERVESİ:

Malzemeler:
1,5 kg mürdüm eriği
18 çorba kaşığı toz şeker
kabuk tarçın
içme suyu

Yapılışı:
Erikleri bir kaç kez iyice yıkadıktan sonra ortadan bölerek (ama tamamen ayırmadan) çekirdeklerini çıkarın. Sonra genişçe bir tencereye alarak üzerine şekeri ve kabuk tarçını ilave edin ve üstünü geçecek kadar yaklaşık 2,5-3 su bardağı su ekleyin. Harlı ateşe koyarak kaynamasını bekleyin. Kaynamaya başladıktan sonra 15 dakika daha kaynatmaya devam edin. Daha sonra önceden sterilize edilmiş kavanozlara erikleri süzerek alın. Şurubunu 15 dakika daha kaynatın ve bu sürenin sonunda, şurubu eriklerin üzerine kavanozu doldurana dek dökün.

Kavanozlarınızı büyük bir tencere ya da kazana çok sıkışık olmayacak şekilde yerleştirin ve üzerini iki parmak geçecek kadar kaynar su ekleyin. 15-20 dakika kadar kaynadıktan sonra kavanozları çıkarın. Tek tek kapaklarını iyice sıkarak kapatın ve bir örtü üzerine ters çevirin. Tutmayan olursa ertesi gün kontrol ettiğinizde kapağından yaptığı sızıntı sayesinde kendini ele verecektir :)

Sonra kuru ve serin bir yerde saklayabilirsiniz.

ŞEFTALİ KONSERVESİ:

Malzemeler:
1,5 kg şeftali
18 çorba kaşığı şeker
kabuk tarçın ve vanilya
içme suyu

Yapılışı:
Mürdüm eriği konservesi ile neredeyse yapılışı aynı. Bir kaç farklılık var sadece;
1. Şeftalileri soyup çekirdeklerini çıkarın. Yaklaşık 2,5-3 su bardağı su ile şekeri 10 dakika kaynatın, ondan sonra içine şeftalileri ekleyin ve 10 dakika da öyle kaynatın.
2. Ben 3 kilo şeftaliden yaptım konserveyi yarısına kabuk tarçın, diğer yarısına da vanilya ekleyerek yaptım. Geçen yıl vanilyalısını denemiştim ve harika bir lezzeti olmuştu. Tarçınlısının da güzel olacağını tahmin ediyorum nefis kokuyorlardı :)

Bunlar dışında her şey aynı.

Şimdiii işte püf noktaları ...

  • Şeftalilerin biraz sert olanlarını tercih edin.
  • Vanilyayı saf olarak aktarlardan bulabilirsiniz. Çok daha güçlü ve güzel bir aroması var ama dikkat edin çok koyarsanız zehir gibi acı olur. Mesela ben 1,5 kilo şeftaliye sadece 1 çay kaşığı ekledim.
  • Kavanozları ve kapaklarını çok sıcak su ile iyice yıkayıp kurutun. Sonra da kaynar sudan geçirin. Kapakların özellikle içinin bozulmamış olmasına çok dikkat edin. Ben her yıl kapaklarımı yenilerim.
  • En son aşamada kavanozları çıkarırken elinizle değil de ya bir havluyla ya da büyükçe maşa gibi bir şeyle çıkarın. Sonra hepsinin kapaklarını tek tek nispeten kalınca bir bezle iyice sıkın. Bu aşamada kendinize güvenmiyorsanız güvenebileceğiniz güçlü kuvvetli birini bulun ;)

Bu meyveler kışın özellikle tart yapımında çok güzel sonuç veriyor. Benim geçen kış yaptıklarım müthiş rağbet gördü. Meyvelerini aldıktan sonra kalan şurubun birazını tartın jölesini hazırlarken kullanmıştım, tadı da rengi de daha güzel olmuştu. Kalan kısmını da kek yaparken hamuruna katmıştım :) Eeee bu kadar uğraş verdikten sonra insan kırıntısını ziyan etmek istemiyor tabi ki...

Afiyet olsun.

Sunday, August 28, 2005

Pazara gideliiimm patlıcan alalııımm, patlıcan alıp napalııım?



KÖZLENMİŞ PATLICAN KAVURMASI

Malzemler:
4 tane közlenmiş büyük bostan patlıcanı
2 tane domates
1 tane kuru soğan
3-4 tane sivri biber
3 yemek kaşığı zeytin yağı

Yapılışı:
İnce kıyılmış soğanı ve biberleri zeytinyağında kavurun. Soğanlar pembeleştikten sonra, küp doğranmış domatesleri ekleyerek kavurmaya devam edin. Bir yanda önceden közlenmiş olan patlıcanları incecik doğrayın. Domatesler suyunu çekmeye başladığı sırada patlıcanları ekleyin, tuzunu da ilave ettikten sonra kısık ateşte, arada karıştırarak yaklaşık yarım saat pişirin.

NOT: Bu yemeği, yumurtalı da yapabilirsiniz. Yukarıdaki aşamaları tamamladıktan sonra, patlıcanları tencerenin kenarına alarak ortasına yumurtaları kırıp, tahta bir çatalla karıştırarak pişirin. Yumurtalar da piştikten sonra patlıcanla karıştırıp bir kaç dakika daha pişirip servis yapabilirsiniz.

Fotoğrafta görülen maydanoz ve dereotları kendi mahsülümüz :) Baktık ki bir bahçemizin olması için biraz daha vakit var ne yapalım artık saksılarda tarım yapmaya başlayalım dedik. İşte bu fotoğraftakiler de ilk hasat!

Afiyet olsun...

Thursday, August 25, 2005

Komşum, sevgili arkadaşım Serpil'in tarifi




HAŞHAŞLI TUZLU KURABİYE

Malzemeler:
Hamur için;
125 gr eritilmiş tereyağ (ya da margarin)
1 çay bardağı sıvı yağ
4 çorba kaşığı yoğurt
3 çorba kaşığı sirke
1 yumurta
1 paket kabartma tozu
1 tatlı kaşığı tuz
1 çay kaşığı toz şeker
Aldığı kadar un (kulak memesi kıvamı için yaklaşık 4 bardak aldı benim ölçümle)

İçi için;
Bir kase haşhaş ezmesi (zeytinyağ ile ezilmiş ve tuz eklenmiş)

Yapılışı:
Hamur için gerekli malzemeleri karıştırdıktan sonra, 30 dakika kadar buzdolabında dinlendirin. Daha sonra hamuru merdane yardımıyla unlanmış tezgah üzerinde yaklaşık 1 cm kalınlığında açın. Haşhaş ezmesi karışımınızı hamurun üzerine yayın. Rulo yaparak sarın ve 1 saat kadar buzdolabında bekletin. Bu sürenin sonunda rulo yapılmış hamurdan 1 parmak kalınlığında dilimler kesip, yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizin. Önceden ısıtılmış 200 C fırında pembeleşinceye kadar pişirin.

Afiyet olsun...

Monday, August 15, 2005

ŞeftaliYE Yolculuk...

Bu etkinlik sayesinde bir sürü şeftalili tarifim oldu. Bunların hepsini denemek istiyorum ve karşıma iki seçenek çıkıyor: Birincisi baskülle bir süreliğine vedalaşmak, ikincisi de her tarif için sevdiklerimizi çaya kahveye davet etmek :)

Yavaş yavaş blog komşularımla tanışıyorum. İlk tanıştığım sevgili Dilek oldu. Uzun zamandır "Dilek'ce"yi çok severek okuyordum. Bu vesileyle de tanışmış olduk. Darısı diğer blog komşularımla başıma...




ŞEFTALİLİ TART

Malzemeler

Hamur:
3 su bardağı elenmiş un + 1/2 su bardağı pirinç unu
100 gr oda sıcaklığında margarin ya da tereyağı
2/3 su bardağı pudra şekeri
2 yumurta
1/2 çay kaşığı kabartma tozu

Dolgu:
400 gr şeftali
1 poşet vanilyalı puding
500 ml şeftalili meyve suyu

Üzerine:
20 gr toz şeker
50 gr oda sıcaklığında tereyağ
150 gr file badem


Yapılışı:
Hamuru yoğurduktan sonra 25-28 cm çapında bir tart kalıbına yerleştirin ve önceden ısıtılmış 175 derece fırında 15 dakika pişirin. Fırından çıkarıp soğumasını bekleyin ve bu arada da şeftalileri soyup küp şeklinde doğrayın.

Puding ile şeftali suyunu karıştırıp pişirin. Kaynadıktan sonra şeftalileri ekleyerek 5 dakika kadar daha kaynatın. Sonra 10-15 dakika bekletip soğuttuktan sonra tartın üzerine yayın.

Şeker ve tereyağını çırpın (ben çatalla çırptım) ve sonra file bademleri de ekleyerek hepsinin karıştırın. Bu karışımı da tartın en üstüne yayarak, önceden ısınmış 190 derece fırında 15-20 dakika kadar daha pişirin.

Ben geçen sene şeftali konservesi yapmıştım bir dergi ve kitaptan aldığım tarfileri birleştirerek. İnşallah önümüzdeki haftalarda yine yapabilirsem tarifini de sizlerle paylaşacağım. Bu tarifte konserveye vanilya ekleniyordu. O zaman gördüm ki şeftali ve vanilya birbirine çok yakışıyorlar. Bu tarif de Dr Oetker'in "Nektarinli Tart" tarifi aslında. Ben ufak tefek değişiklikler yaptım.

Afiyet olsun...

Saturday, August 06, 2005

Ne'li istersiniz???




POĞAÇA

Malzemeleri:

Hamur için;
2 çay bardağı sıvı yağ
2 çay bardağı eritilmiş tereyağ ya da margarin
2 çay bardağı yoğurt
1 yumurta akı (sarısı yüzüne)
1 çay kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı tuz
Aldığı kadar un.

İç Malzemesi;
1 su bardağı beyaz peynir ya da lor
yarım demet maydanoz, dereotu

Yapılışı:
Tüm hamur malzemelerini karıştırıp yoğurduktan sonra, yarım saat hamuru dinlendirin. Sonra hafif unlanmış tezgahın üzerinde merdane yardımıyla açın ve yuvarlak kalıplarla istediğiniz büyüklükte daireler çıkarın. Dairenin yarısına peynirli içten koyarak diğer yarısını üzerine kapatın. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine poğaçaları dizdikten sonra, üzerlerine yumurta sarısı sürün. Daha sonra isteğinize göre susam, çörekotu, haşhaş serperek önceden ısıtılmış 175 C fırında pişirin.

Not: Poğaçanın ununu kepekli un ya da mısır unu gibi değişik unlarla beyaz unu karıştırarak da hazırlayabilirsiniz. İçine de evinizdeki malzemeye göre patates+havuç, zeytin, kıyma vs kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Sunday, July 31, 2005

sabah, öğlen, akşam her öğüne yakışır :)











PATATESLİ OMLET (4 kişilik)

Malzemeler:
4 yumurta
2 orta boy patates
1/2 su bardağı kaşar peyniri
1 çay bardağı süt
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1 çay kaşığı tuz

Yapılışı:
Patatesleri küp küp doğradıktan sonra soğuk su ile yıkayın. Zeytinyağı ile bir süre kavrulmasını beklerken, diğer tarafta yumurta, süt ve tuzu çırpın. Patatesler yumuşayınca ocağın altını kısarak yumurtalı karışımı ekleyin. Ağzını kapatarak pişmesini bekleyin. Piştikten sonra üzerine kaşar peyniri rendesini serpip fırının ızgarasında peynirler eriyip biraz kızarana kadar tutun. Sonra...

Afiyet olsun :)

Tuesday, July 12, 2005

Misss gibi portakal kokuyor!...

PORTAKAL MARMELATI

Malzemeler:
1,5 kg portakal
1 adet limon
1,5 kg şeker
7 su bardağı su
1 çay kaşığı tereyağı

Yapılışı:
Portakalın (ve 1 adet limonun) kabuklarını acısının çıkması için 1-2 defa kaynatıp suyunu dökün. Diğer tarafta soyulmuş portakalların (1 de limon) çekirdeklerini ve beyazlarını ayırdıktan sonra, kabuklarıyla birlikte robottan geçirin. Bir tencereye alarak üzerine 1 bardak su koyun, 5 saat bekletin. Sonra kalan 6 bardak suyu da ekleyerek 45 dakika kaynatın. Arada tahta kaşıkla köpüklerini alarak karıştırın. 1,5 kg şekeri de ekledikten sonra 1 saat daha pişirin. Yine tahta kaşıkla karıştırıp, köpüklerini alın. Ocaktan indirmeye yakın 1 çay kaşığı tereyağını ekleyin. Marmelatınızı çok iyi yıkanmış ve kurulanmış kavanozlara koyarak ağzını sıkıca kapatın ve güneş görmeyen serin bir yerde saklayın. (Ben hep buzdolabını tercih ederim)

Not: Bu marmelatı keklerinize aroma olarak da kullanabilirsiniz.

Afiyet olsun...

Sunday, July 10, 2005

Bir küçücük pastacık :)



KÜÇÜK EV PASTASI

Malzemeler:

Pandispanya için;

3 yumurta

1 su bardağı şeker

1 su bardağı un

2 çorba kaşığı dolusu kakao

1 paket kabartma tozu

Krema için;

3 su bardağı süt

3,5 yemek kaşığı nişasta

5-6 yemek kaşığı toz şeker

süslemek için çikolata ve kakao

Dilerseniz hazır pudingleri de kullanabilirsiniz. Hem değişik aromalar acısından zenginlik katıyor hem de pratik oluyor. Tabi eğer puding kullanacaksanız süt miktarını puding tarifinde verilene göre biraz daha az koymanız lazım.

Yapılışı:

Yumurta ile şekeri yaklaşık 7-8 dakika çırptıktan sonra, başka bir yerde karıştırılmış olan un ile kabartma tozunu ekleyin ve çırpmaya devam edin. Malzemeler iyice karıştıktan sonra yağlanmış ve unlanmış uzun bir kek kalıbına dokun ve fırına verin. 150 derecede yaklaşık 30-40 dakika pişirin. Kekiniz ılındıktan sonra şeklinin düzgün olması için tepedeki kabarıklığı alabilirsiniz. Bu da ayrıca çayla kahveyle güzel gidiyor :) Düzeltilmiş keki ortadan ikiye bölün ve arasına önce krema sonra muz, çilek, fındık, çikolatalı fındıklar gibi elinizin altında bulunan malzemeleri dizin ve üzerine bir miktar daha krema yayın. Bunun üstüne kekin diğer yarısını koyduktan sonra kalan kremayla kekin tamamını kapatın. Ben pencere kapı ve baca niyetine 6 küçük kare çikolata kullandım. Bunları yapıştırdıktan sonra (fotoğraftaki gibi) üzerine yani çatısına kakao eledim.

Hem lezzetli hem de yapılışı eğlenceli bir pasta istiyorsanız deneyin derim.

Afiyet olsun

Güzel bir vanilyalı kurabiye tarifi açılış için iyi gider bence. Yanında bir de kahve olursa ımmm..




VANİLYALI KURABİYE

Malzemeler:
250 gr oda sıcaklığında tereyağ
150 gr toz şeker
2 yumurta
2 çorba kaşığı süt
2 tatlı kaşığı kabartma tozu
1 çay kaşığı saf vanilya
100 gr pirinç unu
400 gr un

Yapılışı:
Yağı, yumurtayı, şekeri ve sütü elle çırpın. Başka bir kapta elenmiş un, pirinç unu, kabartma tozu ve vanilyayı karıştırın. Çırpılmış diğer karışımın içine unlu karışımı ekleyerek yoğurun. Yarım saat kadar buzdolabında dinlendirdikten sonra 0,5 cm kalınlığında hamur açarak şekilli kalıplar yardımıyla kesin. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizip, 5 dakika önceden ısıtılmış fırının orta rafında 150 C'de, üzeri hafif pembeleşinceye kadar pişirin.

Bu kurabiye özellikle çocukların çok hoşuna gidiyor. Hem besleyici hem de kolay yiyebiliyorlar.

NOT: Tarifin orijinali yukarıdaki gibi ama ben yağı eriterek yaptığım zaman kurabiyeler kesinlikle daha güzel oldu.

Afiyet olsun.







Artık benim de bir blogum var!

Ne zamandır hevesleniyordum. Hem paylaşmak hem de hatırlamak için... Bundan sonrası zaman ayırmayla gelişecek. Şimdi biraz kurcalamaya başlayım en iyisi.