Wednesday, February 20, 2008

Çikolatalı... portakallı... hem de bademli bir tart!...

2003 yılının mart ayına ait Bon Appéttit dergisinin kapak tarifiydi bu tart. Almışım, kütüphaneme koymuşum ve unutmuşum. İçinde gerçekten özel bulduğum tarifler var ve bu tartı yaptıktan sonra da kendisine çok haksızlık ettiğime karar verdim!...

Tarifin orijinaline sadık kalarak yaptım sayılır. Sadece portakal şekerlemeleri elimin altında, daha önce yapmış olduğum şekerlemelerdi o kadar. Ben yine de tarifteki portakal şekerlemesinin yapılışını yazacağım çünkü bir dahaki sefere bunu deneyeceğim. Bir de bir sonraki denememde tarife sadık kalmayacağım noktalar olacak ki bunlar biraz kişiye özgü tercihler sayılırlar.

Portakal Kabuğu Şekerlemesi;

1 portakal

1/4 (60 ml) cup şeker

2 tablespoon (30 ml) su

Jülyen sebze soyucunuz varsa bununla yoksa bıçakla şeritler halinde portakalın kabuğunu soyun. Küçük bir tencerede üzerini geçecek kadar soğuk su koyarak kaynatın. 30 saniye kaynattıktan sonra suyunu süzün. Sonra tarifteki suyu şekeri ve süzülmüş portakal kabuklarını tekrar tencereye alarak orta hararetli bir ocakta şeker çözülene kadar karıştırın. Daha sonra çok düşük ısıda, kaynatmadan kabuklar yarı saydam hale gelene ve şurup biraz koyulaşana kadar yaklaşık 20 dakika pişirin. Bu süre sonunda kabukları çatal yardımıyla süzerek tabağa alın ve serin bir yerde (dolapta değil evin serin bir yerinde) mümkünse bir gün bekletin.

Tart Hamuru;

1/2 cup oda sıcaklığında tereyağı

1/2 cup şeker

1/4 teaspoon (yarım çay kaşığı) tarçın

1 fiske deniz tuzu

6 tablespoon (90 ml) kakao

3/4 cup un

Genişçe bir kapta yağı, şekeri, tarçını ve tuzu iyice karışana kadar çırpın. Sonra kakaoyu eleyerek çırpmaya devam edin. Son olarak unu da eleyerek hamur haline getirin. Bu hamuru en az 1 saat en çok 1 gün dinlendirerek kullanın. İki parça yağlı kağıt arasına alarak 23 cmlik bir tart kalıbına denk gelecek kadar (25 cm gibi) açın. Eğer bu şekilde yapmakta zorlanırsanız tart kalıbına bastırarak da kaplayabilirsiniz. Çatalla yer yer delerek buzdolabında 30 dakika bekletin.

Pişirme aşaması için tarifte önceden ısıtılmış 190 derece fırında 14 dakika deniyor fakat benim fırınım için ısı fazla geldi. 175-180 dereceyi aşmamam gerekiyor. Siz de fırınınıza göre ayarlayabilirsiniz.

Üst dolgu için;

1 cup file badem, (önceden ısıtılmış fırında 10 dakika kadar kavurun)

2 teaspoon (2 tatlı kaşığı kadar) şeker

1 teaspoon tarçın

1 cup süt kreması (hafif çırpılmış)

1 cup kıyılmış bitter çikolata

1 tablespoon Grand Marnier (ya da herhangi bir portakal likörü)

Bir kapta şekeri, tarçını ve bademi karıştırı. Süsleme için bir kaç parça portakal kabuğu şekerlemesini ayırın ve gerisini bu karışımın içine alın. Pişmiş tart tabanı üzerine bu karışımı eşit şekilde yayarak hazırlayın.Kremayı tencereye alarak orta ateşte kaynama aşamasına kadar ısıtın.Sonra ateşten alarak çikolataları ekleyin.Çikolatalar eriyene kadar karıştırın. Tamamen eridikten sonra likörü de karıştırarak tart hamuru üzerine yayın ve buzdolabında en az 3 saat beklettikten sonra servis edebilirsiniz.

Bu tart çay ya da kahve yanına tek başına bile rahatlıkla ikram edilecek bir tatlı. Hatta bence tadına varabilmek için en iyisi bu şekilde yemek. Damak zevkinize ve elinizdeki malzemeye göre değişiklikler yapabilirsniz. Badem yerine fındık, tarçın yerine vanilya kullanabilirsiniz. Ben önümüzdeki günlerde kestane şekeri ile denemeyi planlıyorum mesela.

Bu tür tartları altı çıkabilen tart kalıplarında pişirebilir ve sunumunu da buradan yapabilirsiniz. Bu şekilde çok daha kolay oluyor.

Sunday, January 27, 2008

Yulaflı Kurabiye


Eğer evde küçük bir çocuğunuz varsa elleri her yerde ve her şeydedir :) Her konunun içinde yer alırlar. Bundan şikayetçi miyim?... Kesinlikle hayır, biraz zorladığı zamanlar oluyor ama yine de bu da bir paylaşım şeklidir diye düşünüyorum. Keklerimizi, ekmeklerimizi kurabiyelerimizi oğlumla birlikte yapıyoruz. Bu kurabiyelerin yapılışında içeride bir filme dalmıştı ama tadını test etme ve tabi ki fotoğraf çekimi aşamasında yanımda hatta şekilde görüldüğü gibi karar verici konumundaydı!... Biz aslanımızı yulaflı kurabiyelerle besliyoruz ya siz?...

Bu tarif yine benim bir dergi fiyatına hayretler içinde D&R'dan satın aldığım Home Baking kitabından. Kitabın içinde şu ana kadar deneyip de vasat bulduğum bir tarif olmadı, hepsi de benden tam not aldı. Tabi sadece benden değil yaptıklarımı tadan herkesten. Yulaf çok sağlıklı ve beslenme listemizde mutlaka yer alması gereken bir tahıl. Hem lif hem protein açısından çok zengin. Yulaf ezmesini ben sütle birlikte kuru meyveler ekleyerek yemeyi severim ama bu şekilde evde sadece ben yiyorum. Bir ara oğlum 2-3 yaşlarındayken marketlerin organik bölümünden aldığım yulaflı barlar vardı. Onlara bayılırdı ama artık bulamıyorum. Bu tarifi görünce onun da seveceğini tahmin ettim ve yanılmadım. İlk başta sert ya da çok kuru olur mu acaba diye düşündüm ama çok güzel oldular.

Geçen gün bir kez de annemin arkadaşları için yaptım. İlk başta kilo kaygısıyla kurabiye yemek istememişler ama sonra annem yulaflı olduğunu ve çok az yağ içerdiğini söyleyince herkes önce bir tane alıp tadına bakmış sonra da ikinciyi almışlar :)

Malzemeler;

4 tbsp (yani 60 ml, yaklaşık 4-5 çorba kaşığı) oda sıcaklığında tereyağı

125 gr toz şeker (az tatlı sevenler azaltabilir)

1 yumurta

50 gr un

1/2 çay kaşığı tuz

1/2 tatlı kaşığı kabartma tozu

175 gr yulaf ezmesi

125 gr çekirdeksiz kuru üzüm

2 çorba kaşığı susam

Malzemeler arasında yer almayıp benim eklediğim 1/2 su bardağı kırık fındık çok yakıştı.

Yapılışı;

Fırın tepsinize yağlı kağıt serin ve düşük ısıda fırını ısıtmaya başlayın.

Şeker ve terayağını yumuşayana kadar çırpın. Yumurtayı ekleyip iyice karışana kadar çırpmaya devam edin. Unu,tuzu ve kabartma tozunu karıştırıp eleyin ve karışıma yedirin. İyice karıştıkan sonra yulaf ezmesini, üzümleri, susamı ve fındık kırıntılarını da ekleyerek hepsini karıştırın.

Bu aşamada alışılmışın çok dışında bir hamur görüntüsü oluşacaktır bu sizi panikletmesin. Daha doğrusu oluşan şey aslında hamur bile sayılmaz :) Yoğurmaya çalışmayın. Yağlı kağıt serilmiş tepsinizin üzerine kaşıkla hafifi sıkıştırarak ve birbirine yapışmasını sağlayarak sıyırın. Bu şekilde bütün harcınızı yerleştirdikten sonra önceden ısıtmış olduğunuz fırında, 175 derecede üzeri kızarıncaya kadar pişirin. Sonra tepsiyi serin bir yere alın ve ılınmasını bekleyin. İlk anda elinize almaya çalışırsanız dağılacaktır.Yok ama ben bu kokuya dayanamıyorum dağılsa da tadına bakmak istiyorum derseniz de alın tabi ama dağılıyor diye de panik yapmayın :)

Afiyet olsun...

Tuesday, January 01, 2008

Hoşgeldin "2008"!


Hepimiz için mutlu, umutlu, sağlıklı, bereketli, cömert ve çok güzel bir yıl olmasnı diliyorum...
Posted by Picasa