Tuesday, January 24, 2006

Mutfak perisinin fısıldadıkları...


Sevgili Sibel dün beni sobelemişti :) Mutfaktaki küçük sırlar için... Ben de sürekli uyguladığım şeyleri paylaşmak istedim sizlerle. Mutlaka çoğunuz biliyorsunuzdur da, mutfağa yeni yeni girmeye başlayanlar için faydalı olabileceğini düşünüyorum.

Aslında nereden başlayacağımı bilmiyorum ama yazdıkça aklıma gelir diye umuyorum. Şu an aklım bomboş sanki! Yine de azimliyim...

  • Yemek için soğan kavururken mutlaka soğanın tadının karamelize olmasını isterim ve bunun için de orta ateşte tencerenin başında sürekli karıştırarak beklerim. Renkleri pembeleşince diğer malzemeleri eklemeye başlarım. Bir süre de o şekilde kavrulurlar. Eğer soğanlar karamelize olmazsa o yemeğin tadı ne koyarsam koyayım eksik olur :)
  • Yemek tencerelerimi mümkün olduğunca kalın tabanlı çelik tencerelerden seçerim. Tabi çok kolay bulunmuyor böylesi ama en iyi sonucu da bu tip tencereler veriyor.
  • Pasta, kek, kurabiye ve poğaça türünden bir şeyler yaparken kabartma tozunu mutlaka elenmiş una karıştırarak kullanırım. Bir de bu kabartıcıların aktif hale gelebilmesi için, limon suyu gibi asitli bir şeyle reaksiyona girmesi gerektiğini okumuştum. O zamandan beri 1 çay kaşığı limon suyu da ekliyorum hamura.
  • Börek, çörek üzerine yumurta sarısı kullandığım zaman ayırdığım yumurta aklarından ya hemen bir kaç sebze ile birlikte kendime düşük kalorili bir omlet yaparım ya da peynirli iç kullanacaksam bu içe karıştırırım, çok daha yumuşak ve zengin bir iç malzeme elde etmiş olurum. Kuş gribi benim yumurta kullanımımı hiç azaltmadı, özellikle çocuklar için en kaliteli protein kaynağı çünkü.
  • Zamanın kısıtlı olacağı dönemlerde 4-5 tane soğanı incecik kıyar ve küçük kaplara (1 yemeklik) koyar derin dondurucuya kaldırırım. Kullanacağım zaman da çözdürmeden direkt kullanırım.
  • Muz alırken, çok kısa sürede tüketmeyeceksem hafif yeşil olanlarını seçerim ve kalın bir kağıda (bir kaç sayfa gibi) sararak balkona ya da serin bir yere kaldırırım ama buzdolabına değil :)
  • Pilav pişirirken önce hafif ateşte biraz kavururum ve bu aşamada tuzun yarısını eklerim yani pirinci tuzla birlikte kavururum. Bir de daha tane tane bir pilav istiyorsanız ıslatıp beklettiğiniz pirinci soğuk suyla nişastası iyice akana kadar yıkayın. Soğuk su altında yıkama işlemini patates kızartacağınız zaman da uygulayabilirsiniz.
  • Pizza gibi bir şey pişirirken pişene kadar üzerinin kuruyup sertleşmemesi için küçük çelik bir kaba su doldurup fırının bir kenarına koyarım. Pizzanın peynirini fırından çıkarmadan hemen önce serperim.
  • Et yemeği yapacağım zaman etleri bir gün önceden biraz tuzlar ve rendelenmiş soğan suyunda bekletirim. Çok daha lezzetli ve yumuşak olur.
  • Kurabiyeleri uzun süre taze kalmaları için kapaklı cam bir kavanozun dibine peçete koyarak saklarım.
  • Köfte ya da et, tavuk vs pişirirken önce harlı ateşte bir yüzünü pişirip, diğer yüzünü de 1-2 dakika pişirdikten sonra içinin de iyi pişmesi için altını kısarım. Bu şekilde pişen etin suyu içinde kaldığı için çok daha lezzetli olur.

Hepinize sevgiler ve başarılı denemeler...

2 comments:

Tuz ve Biber said...

Süper yararlı bilgiler.. aralarında bilmediklerim vardı ve çok işime yarayacağından eminin. Çok teşekkürler..
Sevgiler..
Evren

Banu Ucak said...

Evren çok teşekkür ederim. İyi ki yorum yazmışsın çünkü bu sayede ben de senin harika blogunu öğrenmiş oldum hemen linklerim arasına alıyorum. Hele de o yeni yıl ve doğum günü pastana bayıldım. Ben de bu yıl inşallah oğlumun doğum günü pastasını kendim yapmak istiyorum.